Türk halk müziğindeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneği olan kabak kemanenin menşei Orta Asya'ya dayanır. Özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde, İzmir çevresinde yaygın olarak kullanılan kabak kemanenin az sayıdaki yapım ustaları Ege’de İzmir çevresi ve Muğla’da yaşamaktadır.
İnsanoğlunun eski zamanlardan bu yana, dünyanın bütün coğrafyalarında çevresindeki doğal malzemeleri kullanarak çalgı yaptığı bilinmektedir. Asya’dan Afrika’ya çok geniş bir coğrafyada görülen, doğada çeşitli formlarda bulunan su kabağının çalgı yapımında kullanılması da çok eskilere dayanır. Bugüne kadar su kabağından birçok çalgı yapılmıştır. Ama su kabağı en güzel forma ve sese kabak kemane adıyla Türkiye’de ulaşmıştır. Kabak kemane kendine has yanık sesi ve çalgı tekniğiyle dikkat çeker. Kabak Kemane, Türklerin en eski ve en az değişim gösteren halk çalgısı olarak öne çıkar.
Latince adı Lagenaria siceraria olan su kabağı kabakgillerden sarmaşık türünde yetişen bir bitkidir. Yaş iken içi dolu ve çok ağır olan bu bitki kuruyup içi çekildikten sonra içi boş, sert, kabuklu ve çok hafif bir malzemeye dönüşür. Su kabağı sert ve suya dayanıklı gövdesi nedeniyle yüzyıllardır günlük yaşantıda çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. Suyu soğuk tutması ile sürahi, eli yakmaması ile sıcak sutaşıma kabı, hamam tası, balıkçı şamandırası, yüzme öğrenenler için cankurtaran yeleği, mutfaklarda kap ve evlerde abajur gibi süs eşyası olarak kullanılmıştır. Su kabağı müzik aletlerinde de çokça kullanılmıştır.
Iklığdan Kemaneye
Türkler en eski silahlarından olan ok ve yayın çıkardığı sesten esinlenerek yaylı çalgılara okla çalınan anlamında ık = ok, okluk, ıklığ adını vermişlerdir. Bu isim zamanla yerini yine yay anlamına gelen Farsça keman kelimesine oradan da kemaneye dönüşmüştür. Türklerin en eski ve en az değişim gösteren halk çalgılarından biridir. Kabak kemanenin su kabağından ses kutusu zaman içinde akraba çalgılardan esinlenilerek yerini ağaç çanağa bırakmıştır. Ama halen su kabağından yapılan kabak kemane sayısı da hayli fazladır. Önceleri telleri at kuyruğundan yapılan kabak kemanede günümüzde bağırsak ve ipek teller kullanılmaktadır. Uzun sapından dolayı birinci tel üzerinde ezgi icra edilmekte ikinci ve üçüncü teller dem teli olarak kullanılmaktadır. Bugün halen tasavvuf musikisinin en önemli çalgısı olarak dikkat çeker.
Yörük Türkmen müziğinin önemli çalgılarından olan kabak kemane, halen Antalya, Isparta, Burdur ve Muğla illerini kapsayan Teke bölgesinde ve İzmir çevresinde kullanılmaya devam eder. İzmir’de önemli kabak kemane yapım ustaları yaşamıştır. Günümüzde de İzmir ve çevresinde yapımına devam eden ustalar bulmak mümkündür.
Kemane ilk başta iki telli iken zamanla önce üç tele çıkmış, daha sonra profesyonel topluluklarda kullanılmaya başlayınca tel sayısı dörde ulaşmıştır. Günümüzde altı telli kabak kemaneler de vardır. Türkiye’de halk çalgıları içinde üst sıralara yerleşmiştir. Günümüzde kabak kemanenin yerel yapımcılarının yanı sıra çalınması ve yapımı konusunda eğitim veren yükseköğretim kurumları vardır.
Kabak kemaneyi tanımak, çalmak isteyenler için İzmir’de birçok kurs bulunduğunu hatırlatalım.
Kullanıcı Yorumları
Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?