İzmirliler yaşadıkları kentin kıymetini bilir, sunduğu güzellikleri doyasıya yaşarlar. İzmir bir yaz şehri olarak anılsa da sonbaharı coşkuyla karşılarlar, çünkü İzmir’in köylerinde sonbahar bir başka güzeldir.
İzmir’in coğrafi özellikleri birbirinden farklı onlarca kasaba ve köyü vardır. Haliyle ilkbahar ve sonbaharı gönlünüzce yaşayacağınız benzersiz güzellikleri de. Sizler için İzmir’in sonbaharın keyfini çıkartabileceğiniz benzersiz köylerini derledik.
Birgi Köyü asırlık ağaçları, tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor
Zaman zaman dizi ve filmlere ev sahipliği yapan Birgi Köyü, asırlık ağaçları, kırmızı kiremitli taş evleri, tarihi yapılarıyla ilgiyi fazlasıyla hak ediyor. Kökleri MÖ 3000’li yıllara kadar uzanan, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu güzel köy 2012 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alıyor. Sonbaharda rengârenk ağaçlarla misafirlerini karşılayan bu güzel köyde eski konaklar, medrese, türbe ve tarihi camiler dikkat çekiyor. Çakırağa ve Sandıkoğlu konakları, 1312’de inşa edilen, beylikler döneminin ilk camisi Ulu Camisi mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi yapılar. Ulu Camisi’nin ceviz ağacından ‘kündekari’ tekniğiyle yapılmış minberi ve çivi kullanılmadan inşa edilen çinilerle kaplı minaresi göz kamaştırıcı. Birgi’ye sabah saatlerinde ulaştıysanız şahane, doğal ürünlerle bezenmiş köy kahvaltısıyla geziye hazırlanabilirsiniz. Meşhur Ödemiş patateslerinden yapılma patates yemeklerini ve töngül pidesini mutlaka deneyin. Dönüşte organik ürünlerden almayı ihmal etmeyin. Belediyeye ait Birgi otelinde ya da köydeki butik otellerde konaklayabileceğiniz Birgi Köyü, İzmir’e 120 kilometre uzaklıkta.
Yeryüzü cenneti Gölcük
Hazır Birgi Köyü’ne geldiğinizde Gölcük’e uğramamak olmaz. Bozdağlar’da bulunan şirin yaylada yer alan Gölcük Gölü, muhteşem doğası, havası, mimarisiyle dikkat çeken evleri ve konaklama tesisleriyle yeryüzü cennetlerinden. Özellikle sonbaharda ağaçların turuncu, yeşil, kahverengi tonları gölün laciverte çalan sularıyla harmanlandığında Gölcük’te harika görüntüler ortaya çıkıyor. Günün her saati ayrı bir renk cümbüşü sunan bu olağanüstü manzarayı izler, tertemiz havayı solurken kendinizi çok mutlu hissedeceksiniz. Bu huzur dolu ortamda konaklamak isteyenlere, göl kenarında İsmet İnönü'nün 1934 yılında kalmış olduğu tarihi binanın da halen otel olarak hizmet verdiğini de hatırlatalım. Gölcük Yaylası’nda, göl kenarında ve ormanlık alanda yapacağınız yürüyüşleri, olağanüstü manzarayı unutamayacak, sık sık gitmek isteyeceksiniz. Gölcük, Ödemiş’e 18, İzmir’e 130 kilometre mesafede.
Ormanın eteğinde nazarlardan sakınacağınız bir köy, Nazarköy
Kemalpaşa ilçesine bağlı, ormanın eteğine kurulan Nazarköy, adını el emeği göz nuru boncuk imalatından alıyor. Köyle bulunan cam atölyelerinde birbirinden güzel süs eşyaları, nazarlıklar, boncuklar, kolye ve küpeler üretiliyor. Köy bu üretim ve ürünlerle o kadar özdeşleşmiş ki yıllardır Boncuk Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor. Köyün boncuk çarşısındaki dükkân ve tezgâhlarda her daim bu güzel ürünleri bulmanız mümkün. Nazarköy’ün tek özelliği elbette ürettiği cam objeler değil, aynı zamanda doğası ve kirazları ile de meşhur. Çevresinde gezebileceğiniz ağaçlar içinde yürüyüş alanları, akan dereler var. Kahvaltı yapabileceğiniz, atıştırıp, bir şeyler içebileceğiniz doğayla içi içe mekânlar da. Doğaseverlerin ve gezginlerin rotalarının değişmez adreslerinden Nazarköy’e ulaşmak çok kolay. İzmir merkeze 25 kilometre uzaklıktaki Nazarköy, Kemalpaşa’ya ise sadece 5 kilometre mesafede.
İzmir’in Maldivler’i Bademli
Siz de sonbaharda deniz keyfi başka diyenlerdenseniz Bademli tam size göre. Denizin kıyısında, zeytin ağaçları arasında uzanan bu doğayla iç içe köy, masmavi sularıyla Maldivler’i hatırlatıyor ama ondan çok daha sakin ve bakir. Bademli’de denizin rengine hayran kalacaksınız. Köyde ve çevresinde yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin ve meşhur koruk sularını içmeden, zeytin almadan dönmeyin. İzmir Çanakkale otobanı sayesinde Bademli’ye İzmir’den 1.5 saatte ulaşmak mümkün.
Şirince’yi bir de sonbaharda görün
İzmir’in Selçuk İlçesi’ne bağlı, eski bir Rum Köyü olan Şirince’yi hepimiz biliriz. Meyve şaraplarıyla, restore edilmiş Rum evleriyle ünlü Şirince aynı zamanda bir doğa harikası. Bu yüzden Sonbaharda Şirince’nin keyfi bir başka. Mimariyle doğanın içi içe geçtiği Şirince, Arnavut kaldırımları, birbirinden lezzetli doğal yiyecekleriyle hafta sonu için mükemmel bir tercih. Yazın kalabalığından uzak, adı gibi bu şirin köyün keyfini doyasıya çıkartabilirsiniz. Köyün beyaz badanalı evleriyle ağaçların içi içe geçtiği sokaklarının yanı sıra 1805 yılından kalma Aziz John Baptist Kilisesi‘ni, köyü panaromik gördüğünüz Hodri Meydan Kulesi‘ni, Tiyatro Medresesi‘ni ve matematiği hepimize sevdiren Nesin Matematik Köyü‘nü gezebilirsiniz. Şirince İzmir merkezden sadece 87 kilometre uzaklıkta. Kış gelmeden uğramayı atlamayın.
Kullanıcı Yorumları
ADNAN Fındıklı
Tıpkı merkezi gibi, her köşesi her ilçesi her köyü harika İzmir (:
Nuriye Alakuş
Mutlaka gidilip görülmesi gerekir.Defalarca gittim.