Keçecilik - H. Acara
Orta Asya'da yapılan kazılarda bulunan MÖ VIII. yüzyıla ait üzeri bezemeli keçe parçaları, keçeciliğin tarihi hakkında bilgi verir. Keçenin XI. yüzyıldan itibaren göçer Türklerle birlikte Anadolu'ya getirildiği aktarılır. Keçe; göçebe topluluklar için giyim kuşamdan barınmaya kadar pek çok alanda kullanılan bir araç olmuştur. Diğer dokuma türlerine göre daha kolay ve kısa zamanda üretilen keçe, uzun kullanım süresi ile de tercih edilmiştir. Keçe; temel olarak koyundan elde edilen yünün ısı ve sabunla sıkıştırılarak bir tür dokuma yüzeyi elde edilmesi olarak tanımlanır.
Tarihçe
Geleneksel tekniklerle keçeciliği sürdüren ustalar; geçmişte daha çok Doğu illerimize gönderilen kepenekleri imal ederken, günümüzde giyilebilir elbiseler, keçe halılar, çoban kepenekleri, semer keçeleri, rahvan atlar için eyer keçeleri, sandalye minderi, araba koltukları için minderler, ayakkabı keçesi gibi ürünler yapmaktadır. Ustalar; eni 1,70 boyu 4-5 metreyi bulabilen yaygılar üretir. Keçe için gerekli yün, yöredeki koyunlardan sağlanır. Temizlenen yün makinede taranır, hasır üzerinde renkli yünlerle desenler oluşturulur, üzerine yün serpilerek rulo haline getirilir. Makinelerde sıkıştırılır. Hasırdan alınan keçe, sabunlu su serpildikten sonra tekrar dövme makinelerinde beş saat boyunca dövülür. Makineden alınan keçe halı yıkanarak kullanıma sunulur. Günümüzde keçe artık giyim kuşamdan, mutfak sektörüne kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.
Kullanıcı Yorumları
Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?